Ana içeriğe geç

Summer of Love

Jasmine Lasode'un Tasarımıyla Air Max 97

Jasmine Lasode, geçen yıl şehrin Nike: On Air 2018 birincisi olmak için yarışan yüzlerce Londralıyı geride bıraktı. Yarışmada tasarımcıların kendi topluluklarından ilham alan, hayallerindeki sneaker tasarımlarına yer verildi ve kazanan tasarımcılar sneaker eskizlerini hayata geçirmek üzere Nike ile birlikte çalışmaya davet edildi.

Tasarımı satışa sunulmak için hazırlanırken Jasmine, bize romantik esintiler taşıyan Air Max 97 "London Summer of Love" modelinin ardındaki hikayeyi anlatıyor.

Geçtiğimiz yılı Air Max 97 modelini tasarlayarak geçirdin. Sonunda hazır olduğunu ve satışa sunulacağını bilmek nasıl bir duygu?

"İnsanların bu modeli giydiğini görmek çok hoşuma gidiyor. Şimdiye kadar sadece kendi üzerimde görmüştüm. Başka insanların üzerinde görmek bambaşka ve yeni bir gerçeklik kattı. Gerçekten çok heyecan verici."

Sneaker'ının adı "London Summer of Love". Bu tasarımın ardındaki hikayeyi bize anlatır mısın?
"Ayakkabının ilham kaynağı, kız arkadaşım Lauren. İlk randevumuzda Primrose Hill'e gittik ve bir köşebaşı dükkanını ziyaret edip kendimize içecekler aldık. Sonra tepeye gidip orada oturduk, biraz müzik dinledik ve güneşin batışını izledik. Ayakkabıdaki her şey bu özel hatıranın esintilerini taşıyor."

Çok fazla ayrıntı var! Bize ayakkabıdaki tüm ayrıntıları anlatıp perde arkasından bilgiler verebilir misin?
"Pekala, ayakkabının bütününe bakacak olursak yazı yansıtmak için parlak renkler ve çok fazla beyaz kullandım. Umarım ayakkabıya baktığında aklına "yaz havası ve mutluluk" geliyordur. Daha derinlemesine incelersek, ızgara dokulu parlak deri alt panel, gittiğimiz köşebaşı dükkanın zemininden ilham aldı.

Parlak renkler ve ayakkabının ortasındaki şerit boyunca uzanan "97P" motifi, köşebaşı dükkanlarındaki meyve ve sebzelerin üzerinde her zaman görebileceğin parlak ve canlı renkli fiyat etiketlerinden ve Air Max 97 ile çalışmamızdan ilham aldı. Dilin üzerindeki "Air 24/7", köşebaşı dükkanların 7/24 açık olmasından geliyor. Arka kısımda "Good Chat" yazıyor. Bu Lauren'in lakabı. Ayakkabıda ondan da bir şeyler olmasını istedim. İlk tanıştığımızda numarasını telefonuma 'Lauren Good Chat' (Hoşsohbet Lauren) olarak kaydetti çünkü gerçekten hoşsohbettir."

Aşk güçlü bir duygu! Bu kadar havalı bir ayakkabı tasarlaman için sana ilham kaynağı olduğunu öğrendiğinde, kız arkadaşın nasıl tepki verdi?
Ayrılmayacağımızı umuyor! [gülüyor] Bence bu jesti fazlasıyla takdir ediyor. Aşk oldukça kişisel ve özel bir his. Bu yüzden mutlu olduğunu düşünüyorum.

Bu ilişki hayata, aşka ve yaratıcılığa bakış açını değiştirdi mi?

"Hem de çok. İlişkim yaratıcılığa olan bakış açımı değiştirdi çünkü kız arkadaşım da çok yaratıcı ve birbirimizle çok uyumluyuz. Aşka olan bakış açımı da kesinlikle değiştirdi. Ayrıca daha önce işimde aşk temasını hiç kullanmamıştım. Sanırım bu ayakkabıyla yaşadığım deneyimden hareketle, işimin diğer unsurlarına da aşkı dahil etmeye çalışacağım."

Peki ilham kaynağın Primrose Hill senin için ne kadar önemli? Bu yerin senin için anlamı ne?
"Primrose Hill ile ilgili birkaç hatıram var. En önemlisi kız arkadaşıma aşık olmam. Bu yeri gerçekten seviyorum. İlk kez geldiğimde manzaranın harika olduğunu düşünmüştüm! Manzara gerçekten muhteşem, çok güzel bir park... O sevimli, rengarenk evleri Primrose Hill civarında bile görebilirsin. Renkleri seviyorum, bu yüzden tüm bölgenin estetiğini beğeniyorum. Yazın ziyaret etmek için harika bir yer."

Geçen yıl boyunca ayakkabının bir hayalden gerçeğe dönüşmesine tanık oldun. Bu deneyimden en hatırlamaya değer olduğunu düşündüğün an nedir?
"Hala yarışmayı kazandığıma inanamıyorum! Portland'a gitmek harikaydı ve Nike Genel Merkezini görmek inanılmazdı... Ne kadar büyük olduğunun farkına varmamıştım. Çok eğlenceliydi. Ayrıca AM97'mi ilk kez gerçek hayatta gördüm. Daha sonra son halini görmek daha da heyecan vericiydi çünkü bunun insanların giyeceği ayakkabı olduğunu biliyordum. Gerçekten muhteşemdi. Ayrıca dünyanın diğer yerlerinden kazananlarla tanışmak da ilham vericiydi.

Nike ile çalışmak inanılmaz bir deneyimdi. Tanıştığım herkes çok iyiydi ve bu da tüm sneaker sektörüne duyduğum saygıya yeni bir boyut kattı. Müşteri olarak sadece son ürünü görürsün ancak taslaktan numuneye kadar bir ürün yaratma süreci bana yepyeni bir perspektif kazandırdı."

İnsanların ayakkabıyı ilk kez gördüğünde ve ilk kez giydiğinde nasıl hissetmesini isterdin?
"Mutlu hissetmelerini ve yazı düşünmelerini isterim. Bu ayakkabıyı kendi aşk ve mutluluğumdan aldığım ilhamla tasarladım. Bu yüzden ayakkabıyı giyenin de kendini biraz daha mutlu hissetmesini istiyorum."

Disabled flag: SNKRS_flagging_enabled_example